Plastiklerin doğayı ne kadar kirlettiğine dair genel bir bilinç oluşmaya başlasa da, hala yüksek miktarlarda atık plastik her yıl doğaya karışıyor. Bu plastiklerin doğada çözünme sürelerinin çok uzun olması, büyük bir sorun olarak ortaya çıkmıştır. İnsan sağlığını tehdit eden bu sorunun ortaya çıkmasıyla birlikte, yeni çözümlerde üretilmiştir. Bu çözümlerden başlıca olanı ise plastik atıkların geri dönüşümü sağlanarak, yeniden kullanılabilir hale gelmesidir.
İlk kez 1869 yılında seri üretime başlanmış plastik ürünler genellikle azot, oksijen, hidrojen ve karbon içeren polimerlerdir. Plastik hammadde olarak petrolün yan ürünlerinden biridir. Yumuşak ve şekil verilebilir bir malzeme olması ve düşük maliyetleri nedeniyle yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Her ne kadar cam ya da metal kadar dayanıklı olmasa da, uzun yıllar kullanılabilir olması ve düşük ücretlere satılması nedeniyle insanlar tarafından yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.
1960’lı yıllarda dünyanın en çok kullanılan malzemesi olan plastik, aynı dönemlerde dünyadaki en zararlı materyallerden biri olduğu keşfedilmiştir. Plastik atıkların zararları ise şu şekilde sıralanabilir;
Plastik geri dönüşüm, atık ve hurda plastiklerin türüne göre, geri dönüşüm tesislerinde işlenerek, yeniden işlevsel ve kullanışlı hale getirilmesine verilen isimdir.
Plastik geri dönüşümü ilk olarak 1970’li yıllarda kullanılmaya başlanmıştır. Plastik geri dönüşümündeki esas amaç, yüksek plastik atık miktarı seviyelerini azaltmak ve yeni üretim işleminde işlenmemiş materyal kullanımını aşağı seviyelere çekmektir.
Plastik geri dönüşümü, doğal kaynakların korunmasına ve okyanusların daha temiz tutulmasına fayda sağlar.
Bir plastik atığa geri dönüşüm işlemi uygulamak için bir takım aşamalardan geçmesi gerekir. Plastik atığın geri dönüşüm merkezlerinde geçtiği aşamalar şu şekildedir;
Cinsine göre ayrıştırılan plastikler, kırma makineleri yardımıyla parçalanırlar. Bu parçalara kepek adı verilmektedir.
Kepek haline gelen atık plastik, ilk olarak yıkama havuzlarında yıkanır. Bu yıkamanın amacı kaliteli ürünün elde edilmemesi ve fire vermemektedir. Daha sonra ise kurutucularda plastiklerin çeşidine göre nemi alınır.
Ayrıştırılan plastikler kullanım alanlarına göre agromel adı verilen makinelerde yüksek sıcaklıklarda eritilerek, kaynaşması sağlanır. Sonrasında ise soğutularak granül hale getirilir.
Bu aşamadan önce atıkların, cinsine göre ayrıştırılması ve yabancı cisimlerden ayıklanması gerekir. İşlenecek olan atık plastiklerin, granül ekstrüzyonuna uygun bir şekilde kırılması önemlidir.
Plastik atıklar zaman zaman renklerine göre de ayrılabilirler ve nem oranı yüzde 1’in altına düşene kadar kurutulmaları gerekir.
Doğaya atılan plastikler hem insan sağlığı hem de ekolojik denge için yıkıcı zararlara neden olmaktadır. Bu sebeple geri dönüşüm son derece kıymetli bir uygulamadır. Geri dönüştürülmüş plastik sayesinde ciddi bir enerji ve hammadde kazanımı söz konusu olmaktadır. 2,5 litrelik bir plastik geri dönüştüğünde 6 saatlik 60 Watt elektrikten tasarruf sağlanabilir.
Geri dönüştürülen plastikler tarımda sera, elyaf, atık su borusu, giyim sektörü, şişe, yakıt sektörü, otomotiv sektörü gibi birçok alanda kullanılabilmektedir.
Bununla birlikte her plastik geri dönüştürülebilir değildir. Polietilen tereflalat yani bildiğiniz ismiyle PET en çok kullanılan ve geri dönüşümü yapılabilen plastik türlerinden biridir.
Siz de plastiklerinizi geri dönüşüm için ayıklayarak, doğanın ve insan sağlığının korunmasına katkıda bulunabilirsiniz.